Vanityfair, 11 Mart 2014, Çeviri: Burak Akyunak
“Kocaman bir avanak gibi göründüğünüzü hissetmekten korkmayın” – Sam Mendez.
Manhattan’daki Hammerstein Balo Salonu’ndaki etkinlikte Helen Mirren, Jeremy Irons ve Liam Neeson’ın yanı sıra Mendes’in bu sezon Broadway’e taşıdığı Cabaret’de rol alan Alan Cumming de konuşmacılar arasındaydı. Mendes’in daha önceki çalışma arkadaşlarından bazıları da Judi Dench ve Daniel Craig’in Cabaret’yi seslendirdiği bir video ile geceye katıldı.
İngiliz Akademi ödüllü yönetmen, kariyerinin dönüm noktalarını derinlemesine gözden geçirdikten sonra “Siz Amerikalılarla ilgili en çok sevdiğim şeylerden biri devasa ego yüceltme etkinliklerini çok iyi gerçekleştiriyor olmanız. Vay canına! Daha önce hiç bu kadar fotoğrafımı gördüğümü hatırlamıyorum. Bazılarının var olduğundan bile haberim yoktu” dedi. Mendes, anmaların harika olduğunu ve geriye dönük olduğunu belirttikten sonra, sanat yaşamı boyunca neler öğrendiğini paylaşmaya karar verdi. “Eğer bu kalabalıkta beni dinleyen yönetmenler varsa ya da yönetmenlikle uğraşmayı hedefleyenler, daha mutlu bir yönetmen olmak için yazdığım 25 kuralı dinlemelerini tavsiye ederim:
1. Her zaman iyi çalışma arkadaşları seçin. Aslında çok barizdir ama tekrarlamak gerekirse; en iyi çalışma arkadaşları sizinle aynı görüşü paylaşmayanlardır. Bu onların tutkulu olduklarını, kendilerine ait fikirleri olduğunu ve sadece gerçekten kastettiklerinde evet diyeceklerini gösterir.
2. Tanıdık olanı yabancı, yabancı olanı da tanıdık yapmayı öğrenin. Shakespeare’i yeni bir oyunmuş gibi yönetin. Her yeni oyuna da sanki bir Shakespeare’miş gibi yaklaşın.
3. Eğer şansınız varsa, lütfen Judi Dench ile çalışın.
4. “Bunun cevabını bilmiyorum” demeyi öğrenin. Çok güzel bir prova gününün başlangıcı olabilir.
5. Yunanistan Epidarius’daki antik tiyatroya gidin. Bu deneyim size neyin bir parçası olduğunuzu fark etmenizi sağlayacak ve dünyaya bakışınızı değiştirecek. Eğer bir sanatçıysanız kendinizi merkezde hissedeceksiniz ve bir daha asla kenara itilmiş olduğunuzu düşünmeyeceksiniz.
6. Filmleriniz veya oyunlarınız için “zirve” veya “doruk” gibi benzetmeler kurmaktan kaçının. “Tanımlayıcı” kelimesine mutlak bir hor görme ile yaklaşınız. Ve ola ki birisi “ustalık eseri” kelimesini kullanıyorsa, ne yaptığı hakkında en ufak bir fikri yok demektir. Mükemmeli aramak nafile bir çabadır.
7. Eğer bir film veya oyun yapıyorsanız ve yönetiyorsanız gizli bir yaklaşımınız olmalı. Bunlar bazen büyük şeyler olabilir. Amerikan Güzeli’nde benim için bu yaklaşım ergenliğimdi, Azap Yolu benim çocukluğumla alakalıydı. Skyfall orta yaş ve ölümlülükle ilgiliydi. Bazense küçük şeyler. Belki sadece basit bir fikir olabilir. Her şey bir gece kulübünde geçse ne olurdu, mesela. Bir senaryoya hayran olmak yeterli değildir. Sadece ve sadece size ait olan bir yaklaşımınız olmalı.
8. Özgüven çok önemlidir. Ego değildir.
9. Tiyatro yazarın ve oyuncunun mecrasıdır. Yönetmen üçüncü sırada gelir. Eğer egonuzu yüceltmek istiyorsanız, film yönetin.
10. Kendinize en kalitelisinden bir at gözlüğü alın. Eleştirileri okumayın. İyi mi yoksa kötü mü olduklarını bilmek yeterlidir. İlk başladığımda eleştirmenden kat be kat fazla sayıda sanatçı vardı. Bu günlerde her türlü sanat eseri için yayınlanan binlerce görüş var. Ne kadar güçlü olursanız olun, özgüven yaptığınız iş için çok elzemdir ve özgüven çok kırılgan bir şeydir. Onu koruyun. T.S. Eliot’ın da söylediği gibi, bize umursamayı ve umursamamayı öğretin.”
Devamı için tıklayın…
Kaynak:
mimesis-dergi.org