profound_whatever takma adıyla Reddit kullanan bir senaryo okuyucusu, yakın zamanda okuduğu 300 adet senaryoyu sınıflandırarak, tekrarlanan sorunları sıralamış.
Okuyucumuz bu 300 senaryodan 8’ini önermiş, 89’una “dikkate alınabilir” notu iliştirmiş ve 203 tanesini de çöpe atmış.
Şimdi senaryoların reddedilmesine neden olan 38 sorunu ve kaçında bu sorunların bulunduğunu sıralayalım:
– Öykü çok geç başlıyor. (69 senaryo)
Senaryo tekerlekleri dönüyor; ama anlatım ancak yarıdan sonra ivme kazanabiliyor. Genelde ikinci perdenin ortalarına kadar nasıl bir öykü anlatıldığı belirsiz.
– Sahneler anlamlı bir çatışmadan yoksun. (57 senaryo)
Sahneler gelip geçiyor ama anlatı veya karakterlerde bir değişim olmuyor. Eğer bir şey eklemiyorlarsa ve etkisizlerse neden yazılmışlar?
– Senaryo formüllerle yazılmış. (53 senaryo)
Öykü değil, bir formül başarısı. Şablon.
– Öykü çok zayıf. (53 senaryo)
20 sayfalık öykü, 100 sayfalık bir senaryoya yayılmış; atmosfer, hava dolu ancak öykü hafif.
– Kötü adamlar abartılı, kötü yapmak için kötü yapılmış. (51 senaryo)
Tetikçiler, seri katiller ve gangsterler; yapmacık diyaloglar veya özenti monologlarla konuşan, kıs kıs gülen kötü adamlar. En iyi kötü adamlar kendi öykülerinin kahramanı olduklarını zannedenlerdir (Joker, Hans Landa, Anton Chigurh gibi), ama buradakiler genelde kötü adam olmaya çalışıyor.
– Karakter mantığı belirsiz (47 senaryo)
Çoğu kez bir karakterin devamlılık sorunu var veya kötü adamın olay örgüsü mantıksal olarak kusurlu. Karakterin her eyleminin bir mantığı olmalı: Neden bunu yapıyor? Karakterler öyküyü yazmalı, tersi değil.
– Kadın rolü geçiştirilmiş. (46 senaryo)
Çaresiz Piyon, Şuh Kadın, Anaç, Yer Dolduran Eş / Kız arkadaş, Sert – Acı Yok Aksiyon Kızı. Sıklıkla ikinci perdenin düşüş noktası sonunda öldürülürler. Kahraman onların yasını doğru düzgün tutmadan çözüme koşar.
– Anlatı tekrarlayan kalıplara düşüyor. (45 senaryo)
Ağır bir tempoyu yakalıyor ama bir yükseliş (kreşendo) yok.
– Çatışma yersiz, saman alevi gibi (44 senaryo)
Çatışma geliyor, hemen çözülüyor ve anlatı, etkilenmeden sürüyor.
– Kahraman sıradan (39 senaryo)
Aksiyon filmlerinde, kabadayı konuşan sert çocuk; komedide, ezik inek; gerilimde, hayattan bezmiş dedektif. Eğer kahraman başta gerekli şablona girmemişse senaryo bitmeden ayak ucuyla oraya ittiriliyor.
– Senaryo içerikten çok biçime ağırlık veriyor. (35 senaryo)
Aksiyon filmleri için “cool” olma kuralı, komedi filmleri için komik olma kuralı, korku filmleri için korkutucu olma kuralı. Derinlik yok, kalıplar ve ışıltı.
– Öykünün sonu, bir zirveden yoksun (35 senaryo)
Son 10 sayfa yok olmuş gibi. Belirsiz bir son olmasında sorun yok ama yine de öykü bitmeli.
– Karakterlerin hepsi basmakalıp (34 senaryo)
Karakter yok, sadece tipler var.
– Senaryo nedensiz bir dağınıklık içinde (31 senaryo)
Dağınık demek, karmaşık demek değildir.
– Senaryo üçüncü perdede raydan çıkıyor (30 senaryo)
Ya tamamen başka bir öyküye atlıyor ya da çalışan bütün parçalar dağılıyor.
– Senaryonun soruları yanıtsız kalıyor (29 senaryo)
Çok fazla “neden” ve “nasıl” var, öykü çarkları boşlukta salınıyor.
– Senaryo bir dizi, birbiriyle ilgisiz skeçten oluşuyor (29 senaryo)
Akan bir öykü değil, oradan oraya zıplayarak geçilen kendi içinde küçük oyunlar.
– Olay örgüsü kolaycılık ve buluşlarla çözülüyor (28 senaryo)
Anlatı, şans ve tesadüfle yürüyor. Her şey, her nasılsa doğru yerde doğru zamanda oluveriyor. Soruna yol açan tesadüfler iyidir, ama sorunları çözen tesadüfler hile yapmaktır.
– Senaryonun kafası biçimsel olarak karışık (28 senaryo)
Örneğin gerilim anları komik sahnelerle kesiliyor. Senaryo nasıl bir öykü anlatmak istediği konusunda kararsız, o yüzden hepsini anlatıyor.
– Senaryo aşırı duyarsız (27 senaryo)
Karakteri ve senaryoyu hiçbir şey rahatsız etmiyor. Karakterler dramatik anlara tepkisiz kalıyor veya senaryo duygusal / dramatik anları başarılı bir biçimde yaratamıyor. Dramatik anlar karakterler ölürken bile çöküyor.
– Kahraman yeterince güçlü değil (24 senaryo)
Kahraman görevi başarabilecek biri değil.
– Konu aksiyon yaratmak için silik bir bir bahane (22 senaryo)
Senaryonun gitmek istediği yerler var ancak bunun için öne sürdüğü gerekçeler uydurma.
– Karakterlerin geçmişleri ilgisiz / gereksiz (21 senaryo)
Geçmişle ilgili bir sürü bilgi veriliyor ama bunların çok azı karakterin dönüşümü için gerekli.
– Doğaüstü güç çok belirsiz (21 senaryo)
Doğaüstü gücün kuralları çok açık olmalıdır. Çoğu kez doğaüstü güç tek bir kurala göre hareket ediyor: Her şeyin gideri var.
– Olay örgüsü, hızı aksatan duraklamalarla aşağı çekiliyor. (19 senaryo)
Öyküde hiçbir şeyin olmadığı ve ivmenin kaybedildiği boşluklar var.
– Öykünün sonu gökten zembille indirilmiş. (İng. Deus ex-machina) (19 senaryo)
Genelde karakterlerin sorunlarını kendilerinin çözmedikleri anlamına gelir. Öykü sadece bitmesi gerektiği için bitiyor. Lord of the Flies bunu iyi kullanmıştı ama genelde gökten zembille indirmeyi bir anlatı tekniği olarak değil, bir hile olarak kullanmak çekici gelir.
– Karakterler birbirinden ayırt edilemiyor. (19 senaryo)
Hepsi aynı biçimde konuşuyor, yürüyor, aynı tavırlarla aynı hareketleri sergiliyorlar. Adları birbirleriyle değiştirilse bile hiçbir diyalog yersiz gözükmezdi.
– Öykü büyük bir omuz silkintisi (17 senaryo)
Öykü gelip geçiyor ve önemli hiçbir şey olmamış gibi geliyor. Çok önemli bir soru göz ardı edilmiş: Neyi takip etmeli / neyle eğlenmeliyiz?
– Diyaloglar dandik, içleri boş, aksiyon filmi beylik sözlerinden oluşuyor. (16 senaryo)
Stallone esprileri veya gangster sivrizekalılıklarıyla dolu bir senaryo.
– Senaryo tamamen ticari (15 senaryo)
Kötü bir şey yok ama hiçbir özelliği de yok. Yol kenarı romanları gibi.
– Drama / çatışma anlatılıyor ama gösterilmiyor. ( 14 senaryo)
İki karakterin başka bir karakterin yaptıkları hakkında konuşması sıkıcıdır. Bu, bir karakterin sert çocuk olduğunu göstermek için de ucuz bir yöntem sağlar: Diğerlerinin ondan sert çocuk diye söz etmesi.
– O harika ortam gösterilmemiş. (13 senaryo)
Eğer öykünüz nanoteknoloji kıyametinde veya depremden yıkılmış Londra’da geçiyorsa niye bunu tam olarak gösterip, sömürmezsiniz? Eğer ortam değiştirilse öykü de değişir miydi?
– Duygusal bileşen abartılmış (13 senaryo)
Mekanik bir olay örgüsü var; karakterlere saygı duyulmamış, sadece eylemler düşünülmüş.
– Diyalog abartılmış, gereksiz laf ebeliği yapılmış. (12 senaryo)
Akışa zarar veriyor. Öykü olayları sözlerin altında kalmış
– Duygusal bileşen görmezden gelinmiş. (11 senaryo)
Senaryo melodrama yenik düşmüş.
– Senaryo, yazarın kendini beğenmişlik gösterisi (10 senaryo)
Aşırı kamera yönergeleri, müzik seçimleri, oyuncu önerileri, yazılar barındırıyor.
– Senaryo göndermeler yapıyor ama bunlar espri değil. (7 senaryo)
Bir popüler kültür göndermesi yapılsa bile bu bir espriye ihtiyaç duyar.
– Mesaj öyküyü gölgeliyor. (5 senaryo)
Filmin bir mesajının olmasında hiçbir sorun yok, ancak yazar öyküden çok mesaja yüklenmediği sürece. Anlatı bir araç ve bu aracın tekerleklere ihtiyacı var.